ALTIN
Altın, kimyada Au sembolü ile gösterilen yumuşak, parlak sarı renkte kimyasal bir element.
Altın, parlak sarı rengi ve ışıltısıyla göz alan çok ağır bir metaldir. Üstelik kolay kolay tepkimeye girmeyen çok kararlı bir element olduğu için havadan ve sudan etkilenmez. Bu yüzden hiçbir zaman paslanmaz, kararmaz ve donuklaşmaz. Bu yüzden çok değerlidir. Bir başka özelliği de saf haldeyken çok yumuşak olmasıdır; bu nedenle kolayca dövülerek biçimlendirilebilir. Altın bütün bu özellikleriyle tarih boyunca en kıymetli metallerden sayılmıştır.
Altının tarihsel serüveni kayıtlara göre MÖ 3200 yılında Mısır'da başlayıp günümüze kadar gelmektedir. Tarih boyunca çıkarılan altının 158,000 ton olduğu tahmin edilmektedir.[1] Benzer bir görüş National Geographic dergisinin Ocak 2009 sayısında "Tüm tarih boyunca sadece 161.000 ton altın çıkarıldı, bu miktar iki olimpik havuzu doldurmaya ancak yetiyor." yorumu ile yer bulmuştur.
Altın demir gibi manyetik değildir. Mıknatısa yaklaştırdığınızda çekim oluşmaz.
Özgül ağırlığı çok yüksektir. Altın olmayan madenden yapılan takılara göre sesi daha tınılı ve çın diye çıkar.
Altında ayar anlamanın en eski ve kolay yolu mihenk taşına sürmektir. Mihenk taşı kıymeti ölçülecek maden, üzerine sürtülerek kullanılır. Öncelikle değeri ölçülecek maden mihenk taşına sürtülerek iz bırakması sağlanır. Sonrada bıraktığı ize üzerinde ayar yazan asitlerden sürülür. Sürülen asit izi siliyorsa ya altın değildir ya da metalin ayarı sürülen asitin ayarından daha düşüktür. Silmiyorsa, örnek 22 ayar asit sürüldü ve silmedi o zaman sürülen maden 22 ayar altındır.
Kullanılışı ;
Bugüne kadar yeryüzünden çıkarılan bütün altının yarıdan fazlası hükümetlerin ve merkez bankalarının elindedir. Gerek her ülkede kâğıt para emisyonunun güvencesi olarak, gerek milletlerarası bir ödeme aracı olarak eskiden beri büyük önem taşıyan altın, metalle çalışan zanaatçıların gözünde de değerini korumaktadır. Kuyumculukta altının genellikle gümüşlü, palladyumlu, bakırlı veya platinli alaşımları çok kullanılır.
Elektrik iletkenliği yüksek (gümüş ve bakırdan sonra) ve kolayca kimyasal tepkimeye girmeyen altın en çok elektrik ve elektronik sanayilerde bağlantıların, terminallerin, baskı devrelerinin, transistörlerin ve yarı iletken sistemlerin kaplanmasında kullanılır. Üstüne düşen kızılötesi ışınların yaklaşık yüzde 98’ini yansıtarak geri çevirebilen ince altın levhalar, uzay elbiselerinin başlığındaki göz deliklerinde zararlı ışınlardan korunmayı ve sun’i uyduların yüzeylerinde sıcaklığın denetlenebilmesini sağlar. Büyük büro binalarının pencerelerinde de gene ince levhalar halinde altın kullanılması, yalnız estetik açısından değil, bu yansıtıcı yüzeyin çevreyle ısı alış-verişini büyük ölçüde azaltmasından kaynaklanır. Lal camlara parlak kırmızı rengini veren, camsı kütlenin içinde kolloidal halinde dağılmış olan çok az miktardaki altındır. Ancak insanlar çoğunlukla takı ve süs eşyası içinde kullanır.
En çok altına sahip ülkeler
1-Amerika Birleşik Devletleri: 8.133,5 ton
2-Almanya: 3.377,9 ton.
3-IMF (Uluslararası Para Fonu): 2.814,0 ton.
4-İtalya: 2.451,8 ton
5-Fransa: 2.435,8 ton
6-Çin: 1.842,6 ton
7-Rusya: 1.615,2 ton
8-Japonya: 765,2 ton
9-Hollanda: 612,5 ton
10-Türkiye: 564,8 ton
NOT: Veriler 2019 eylül bilgilerine göre girilmiştir.